Aladağ Nerede, Aladağ Nüfusu Kaç, Aladağ Hakkında Bilgiler telefon numarası, müşteri hizmetleri ve adres bilgilerine hızlı ulaşmak isterseniz aşağıdaki makalemizi okumanızı tavsiye ederiz.
Aladağ, Adana ilinin turizmle öne çıkan doğal güzelliklere sahip olan bir ilçesidir.
Adana’nın doğusunda Kozan ilçesi, güneyinde İmamoğlu ve Karaisalı ilçeleri, batısında Pozantı ilçesi ve kuzeyinde ise Niğde ile Kayseri illeri ile komşudur.
Toplam yüzölçümü 1.347 km² olan bu ilçenin 2022 nüfus sayımına göre nüfusu 15.897’dir.
İlçenin merkezi Aladağ kasabasıdır. İlçe, geçmişte “Karsantı” adıyla Karaisalı ilçesine bağlı bir bucakken, 1987 yılında kendi başına bir ilçe statüsüne kavuşmuştur. Aladağ, coğrafi konumu gereği dağlık bir bölgede yer aldığından tarımsal faaliyetlerde verimlilik düşük olsa da, doğal güzellikleri ve tarihi zenginlikleriyle dikkat çeker. İlçe, 6360 sayılı kanunla Büyükşehir ilçe belediyesi statüsüne dönüştürülmüş olup, toplamda 31 mahalleden oluşmaktadır.
Aladağ, turizm açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Bu güzellikler arasında Küp Şelaleleri, Yedigöze Orman Parkı, Akören Kilisesi, Meydan Kalesi, Başkanın Çardağı, Ağcekise Anıt Ağacı, Simit Çağlayanı, Eğner, Kapuzbaşı Çağlayanı, Mazılık Ören Yeri, Posyağbasan Kalesi, Sandıklı Su ve Acı Su gibi yerler bulunmaktadır. Aladağ, doğal ve kültürel zenginlikleriyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.
1987 yılına kadar bölgeye “Karsantı” adı verilen Aladağ, Türkmen boylarının Çukurova’yı fethetmesiyle oluşan ilk yerleşim yerlerinden biridir. Karsantı adı, yöreye bu Türkmen boyları tarafından verilmiştir ve bu isme dair birçok efsane bulunmaktadır. Bir efsaneye göre, Yörükler, Çukurova’dan Aladağ’ın Acıman Yaylası’na göç ettiklerinde, Hasandede Gediği’nden Aladağ Havzası’na baktıklarında, havzanın bembeyaz olduğunu zannetmişlerdir.
Ancak iniş yaptıklarında anlamışlardır ki gördükleri beyazlık sis değil, pus imiş. Yörükler, bu durumu şu şekilde dile getirmişlerdir: “Biz bu beyazlığı kar sandık, meğer pus imiş.” (Yerel halk günümüzde sis’e “pus” demektedir.) Karsantı ismi, bu efsaneye göre, yazları yaylak olarak kullanan Yörüklerin, pus tabakasını kar sanmalarından kaynaklanmıştır. Günümüzde bile Aladağ Havzası’na kışın bakıldığında beyaz sis tabakası gözlemlenebilmektedir.
Aladağ ve çevresinin tarihi gelişimini incelemek için Adana’nın tarihini de ele almak önemlidir. Çünkü Aladağ’ın ormanları ve Aladağlardan Adana’ya ulaşan Seyhan Nehri, her dönemde önemini korumuştur. Büyük İskender’in Pos Ormanları’ndan “sedir” ağaçlarını keserek gemi yapımında kullanması, tarihi öneme sahip bir olaydır.
Yüzyıllar öncesinden Cumhuriyet Dönemi’ne kadar, Kizvatna Krallığı, Hititler, Kueliler, Asurlular, Makedonyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Abbasiler, Ramazanoğulları ve Osmanlı Devleti, bölgede hakimiyet kurmuşlardır. Aladağ ve çevresinde bulunan tarihi kalıntılar, kaleler, kilise harabeleri gibi izler, bu bölgenin geçmişinde yüzyıllar öncesine dayanan zengin bir yaşantıya sahip olduğunu göstermektedir.
Aladağ, Ramazanoğulları yönetimi altında 1516 yılında Osmanlı Devleti’ne bağlanarak tarihi sürecine devam etmiştir. Daha sonrasında, 1719 yılında Karsantıoğulları beyliği kurulmuş ve bölgede hakim unsur olmuştur, bu hakimiyet 1865 yılına kadar devam etmiştir. Ancak, 1865’ten sonra Karsantı, Nahiye statüsü kazanarak Adana Vilayeti’ne bağlanmıştır. Bu dönemde, günümüz ilçe merkezinin gelişimi başlamıştır.
1918 yılında, Çukurova’nın Fransız ve İngilizler tarafından işgaliyle bölge, Fransız denetimine girmiş; ancak kısa bir süre sonra, 30 Mart 1920 tarihinde Milli Kuvvetler tarafından kurtarılarak Milli Mücadele’nin merkezlerinden biri haline gelmiştir. Cumhuriyet dönemiyle birlikte yol çalışmaları başlatılmış ve 1929 yılında Karaisalı’ya bağlanarak nahiye olmuştur; bu süreçte Karaköy adını almıştır. 1973 yılında belediye teşkilatı kurularak tekrar Karsantı adını almış ve nihayet 1987 yılında ilçe statüsüne yükselmiştir.
